Giresun'un yeşil lezzetleri gastronomi festivali yapıldı

Vejetaryen mutfağıyla ön plana çıkan Giresun'un yöresel ürünlerinin tanıtımı için gastronomi festivali gerçekleştirildi.

Giresun Turizm Tanıtma Platformunca Atatürk Meydanı'nda organize edilen festivalde, yöreye özgü sakarca, diken ucu kavurması, galdirik, kara lahana ve bezelye kızartması ile coğrafi işaretli Alucra oğlak kebabı, fındık ezmeli kadayıf gibi ürünler sergilendi.

Festivalde, ünlü şefler yörede yetişen ürünleri de kullanarak geleneksel tariflerle yemek gösterileri sundu.

Bunun yanı sıra vatandaşların katılımıyla en iyi sakarca yemeği yarışması da yapıldı.

Halk oyunları gösterileri ve konserlerle devam edecek festival kapsamında yarın Eynesil ilçesinde çay hasat şenliği gerçekleştirilecek.

Giresun Valisi Mehmet Fatih Serdengeçti, gazetecilere, Türkiye'nin gastronomide derin bir kültüre sahip olduğunu vurguladı.

Karadeniz Bölgesi'nin kadim kültürüyle gastronomide çok ciddi derinliğe sahip olduğunun altını çizen Serdengeçti, bu derinliğin turizm ile değerlendirildiğinde halkın refahını artırma noktasında önemini vurguladı.

Serdengeçti, hem Türkiye'ye hem dünyaya Giresun'un coğrafi ürünlerini, eşsiz yöresel ürünlerini tanıttıklarını belirterek, "Bu tanıtımla herkesi Giresun'a davet ediyoruz. Giresun'daki yaylalara, Giresun'daki denize davet ederek buradaki eşsiz ürünlerimizi tadın diyoruz. Giresun'a gelen buradan pişman olmayacaktır, buradan keyifle ayrılacaktır." diye konuştu.

AK Parti Giresun Milletvekili Nazım Elmas da Giresun'un iklim şartları gereği sahip olduğu yeşil örtünün bölgedeki ürün çeşitliliğini de artırdığına işaret ederek, şunları kaydetti:

"Bir çok ürün yiyecek malzemesi olarak yeşil örtünün içerisinden seçilip tüketilebiliyor. Biz Karadeniz'de bu tür bir mutfak kültürüyle en uzun yaşayan insanların bulunduğu bölge olarak kendimizi kabul edebiliyoruz. Uzun ömürle ilgili yapılan araştırmalar, bitki çeşitliliğinin içindeki besinlerin uzun yaşamayla ilgisi olduğunu gösterdi." ifadelerini kullandı.

Elmas, özellikle zor zamanlarda, savaş yıllarında yerel lezzetlerin öneminin daha da arttığını vurgulayarak, yöresel lezzetlerin kültür olarak nesilden nesile aktarılması gerektiğini sözlerine ekledi.