ANKARA (AA) - Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, mühendislik lisans programlarıyla tıp, diş hekimliği, eczacılık ve sağlıkla ilişkili diğer programlar için gerekli asgari koşullar belirlendiklerini anımsatarak, bu koşulların 2019-2020 eğitim ve öğretim yılı kontenjan taleplerinin değerlendirilmesinde de göz önünde bulundurulacağını bildirdi.
YÖK'ten yapılan yazılı açıklamaya göre Kurul, lisansüstü programları kadar lisans programlarının da değişen akademik ve sosyal hayata uyumunu, daha işlevsel ve öğrenci odaklı yürütmeyi hedefliyor. Bu bağlamda üniversitelerin ilgili lisans programlarında yeni gelişmelerin takip edilerek farklı yöntemlerle müfredatın zenginleştirilmesine büyük önem veriliyor.
Müfredatın kazanımlarının elde edilebilmesi için de öğretim üyelerinin en azından asgari sayıda kısmının ilgili alandan olması önemseniyor. Bu doğrultuda diplomanın doğrudan meslek icrasına izin verdiği mühendislik ve sağlık alanlarından başlayarak belirli programlarda, öğrenci alabilmek için gereken asgari öğretim üyesi sayısı, bunların uzmanlık alanları ile laboratuvar ve diğer imkanlara ilişkin asgari koşullar belirlendi.
- "En önemli unsur, yeterli sayıda ehliyetli ve liyakatli hoca unsuru"
Açıklamada görüşlerine yer verilen YÖK Başkanı Saraç, mühendislik lisans programlarıyla tıp, diş hekimliği, eczacılık ve sağlıkla ilgili ilişkili diğer programlarda belirlenen asgari koşullara ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Asgari koşullar, ilgili alanda öğrenci alabilmek için gerekli olan en az öğretim üyesi sayısını ve bunların anabilim dalı veya uzmanlık alanlarını; ayrıca asgari laboratuvar, kütüphane alanları, sosyal olanaklar gibi konuları içeriyor. Asgari koşullar, 2019-2020 eğitim ve öğretim yılı için kontenjan taleplerinin değerlendirilmesinde de göz önünde bulundurulacak."
Yeni YÖK olarak önceki yıllarda kalite odaklı pek çok iyileştirme yaptıklarını vurgulayan Saraç, çeşitlilik ve işlevsellik için bazen bir programda çok sayıda farklı alanda akademisyenin gerektiğini kaydetti. Saraç, bu çerçevede disiplinler arası programların öneminin gün geçtikçe arttığına dikkati çekerek, çeşitlilik artsa da asgari şartlar sağlanmadan programların yürütülmesinin mümkün olmadığını bildirdi.
Saraç, "Bu konuda en önemli unsur, yeterli sayıda ehliyetli ve liyakatli hoca unsurudur. Elbette bu tek başına yetmez; ilave olarak laboratuvar ve kütüphane alanları ile bunların içlerinin gereğince donatılması da gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Asgari eğitime başlama ve eğitimi sürdürme koşulları yenilenen sağlık ve mühendislik programlarının, eğitim kalitesi açısında da her yıl denetleneceğini bildiren Saraç, bu denetlemelerde Yükseköğretim Kalite Kurulu, Dekanlar Konseyi, Yükseköğretim Denetleme Kurulu ve alanlarında fark yaratan bilim insanlarından yararlanılacağını kaydetti.
- "Fiziki mekan ve sosyal imkanlar da laboratuvar kadar önemli"
Saraç, Yeni YÖK olarak öğrencilerden, üniversite ortamında öğretim üyeleriyle çeşitli platformlarda bir araya gelmelerini istediklerini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Öğretim üyelerinin başka yerlerden görevlendirmeyle geldiği, öğrencilerin hiçbir sosyal olanağının olmadığı, akademik çalışmaların yürütülmediği, bir nevi yüksek lise olarak devam eden 'Apartman Üniversite' kavramı doğru değil. Standartları geliştirirken süreçleri de takip edeceğiz. Bu bağlamda hem Yükseköğretim Kalite Kurulu hem de Yükseköğretim Denetleme Kurulu ile de birlikte çalışıyoruz. Üniversitelerimizin fiziki mekanları ve sosyal imkanları da laboratuvarları kadar önemli."
Yeni YÖK olarak iki yıl önce vakıf yükseköğretim kurumlarının öğrenci alabilmeleri için asgari mekan standartlarını yayımladıklarını anımsatan Saraç, halihazırda derslikler ve laboratuvarların yanı sıra yemekhane ve kütüphane olanaklarını ve sosyal alanları da yakından takip ettiklerini ve kontenjanları buna göre planladıklarını bildirdi.