BERLİN (AA) - Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Almanya'daki Türk toplumunun her gün ırkçı ve İslam karşıtı saldırılarla karşı karşıya kalmasının kabul edilebilir olmadığını belirterek, "Alman makamları, failleri yakalayıp yargı karşısına çıkarmalıdır." dedi.
Kıran, Almanya'nın başkenti Berlin'de, Türkiye ile Almanya arasındaki "6. Göç Diyaloğu Toplantısı"na Almanya Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Antje Leendertse ile başkanlık etti.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran, Berlin'deki Türk gazetecilere ziyaretine ilişkin açıklamada bulundu.
Almanya'da son günlerde artan ırkçı saldırılara dikkati çeken Kıran, "Almanya Türk toplumunun her gün ırkçı ve İslam karşıtı saldırılarla karşı karşıya kalması, camilerimizin kundaklanması, saldırıya uğraması bizim için kabul edilebilir değildir. Alman makamları, failleri yakalayıp yargı karşısına çıkarmalıdır.'' ifadesini kullandı.
Kıran, Türkiye'nin, Almanya'da Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davalarını yakından izlediğini dünyanın gördüğünü belirterek, davaların sonucunun da tatminden uzak olduğunu her platformda dile getirdiklerini vurguladı.
Bakan Yardımcısı Kıran, temaslarının Almanya'daki Türk toplumunun karşı karşıya kaldığı sorunların çözümüne önemli katkı sağlayacağını dile getirdi.
İkili diyaloğun önemine işaret eden Kıran, "Çözüm için en geçerli yolun biz, doğrudan temas ve diyalog olduğuna inanıyoruz. Bu temas ve diyalog, doğrudan ve samimi şekilde devam ettiği müddetçe Almanya'daki Türk toplumunun meselelerini de geride bırakmış olacağız.'' dedi.
Almanya ile önceden beş kez Göç Diyaloğu Toplantısı yapıldığını anımsatan Kıran, 6'ncı toplantıya Cumhurbaşkanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve ilgili kurumların temsilcileriyle katıldıklarını dile getirdi.
- "Uluslararası topluma örnek mesaj vermiştir"
Kıran, aralıkta Cenevre'deki Küresel Göç Forumu'na Türkiye ile Almanya'nın eşbaşkanlık edeceğini anımsatarak buna Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in başkanlık edeceğini, bunun "iki ülke arasındaki iş birliğinin taçlanması" anlamına geldiğini söyledi.
Temasları çerçevesinde, iki ülke arasında göç alanındaki iş birliğinin ne kadar önemli olduğuna işaret eden Kıran, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye ile Almanya arasındaki iş birliğiyle, Avrupa Birliğinde (AB) 18 Mart Mutabakat Muhtırası kapsamında, mültecilerle ilgili taahhüt edilen 6 milyar avronun Türkiye'ye transferinde, BM bünyesinde özellikle mülteciler üzerine küresel mutabakatın kabul edilmesinde AB ile uluslararası topluma örnek bir mesaj vermiştir.
Almanya zaten AB'de mültecilere en fazla ev sahipliği yapan ülkedir, özellikle 'külfet' ve 'sorumluluk paylaşımı' konusundaki AB'deki lider konumunu takdirle karşılıyoruz."
- "Uluslararası toplumdan somut ve güçlü dayanışma bekliyoruz"
Kıran, Türkiye'nin bu alandaki çabalarının ise 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapmakla kalmadığını vurguladı.
Türkiye'deki mültecilerin, sığınmacıların, göçmenlerin her alanda karşı karşıya kaldığı sorunların çözümünde ortaya konulan örnek modellerin, göç diyaloğu vesilesiyle gündeme getirildiğini belirten Kıran, "Bunun dünya tarafından ne kadar takdir topladığını zaten biliyoruz ama artık takdirin ötesinde Türkiye olarak uluslararası toplumdan somut ve güçlü dayanışma bekliyoruz.'' dedi.
Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin çok boyutlu olduğuna işaret eden Kıran, ''Almanya'da yaşayan 3,5 milyon vatandaşımızın sorunları, ikili ve bölgesel meselelerde yakın iş birliği temaslarımızda ana gündemimiz oldu.'' şeklinde konuştu.
İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Markus Kerber ile bir araya geldiklerini de anlatan Kıran, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) başta olmak üzere Türk toplumunun karşı karşıya kaldığı sorunları ele aldıklarını aktardı.
Kıran, Almanya Göç, Sığınmacılar ve Entegrasyondan Sorumlu Devlet Bakanı Annette Widmann-Mauz ve Başbakan Angela Merkel'in Dış Politka Danışmanı Jan Hecker ile görüştükleri bilgisini paylaştı.