"Türkiye cari açığını tasarruf ile düzeltmeli"

"Türkiye cari açığını tasarruf ile düzeltmeli"

TEB Bireysel ve Özel Bankacılık Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Mendi:- "Türkiye cari açığını tasarruf ile düzeltmeli. Cari açık düzeltilmediği zaman kurlar üzerinde de büyük baskı oluşturuyor. Bu beraberinde tüketimi teşvik edecek şeyleri kısıtlıyo

İSTANBUL (AA) - MURAT BİRİNCİ - Türk Ekonomi Bankası (TEB) Bireysel ve Özel Bankacılık Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Mendi, Türkiye'nin cari açığını tasarruf ile düzeltmesi gerektiğini belirterek, "Cari açık düzeltilmediği zaman kurlar üzerinde de büyük baskı oluşturuyor. Bu beraberinde tüketimi teşvik edecek şeyleri kısıtlıyor ve kredi vadeleri kısalıyor." dedi.

Gökhan Mendi, Dünya Tasarruf Günü'ne ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmelerde, tasarruf kavramının, kişiler ve toplumlar için sadece sıkıntılı dönemlerde değil aslında her zaman öncelikli konulardan biri olması gerektiğini söyledi.

Tutar ne olursa olsun, gelirin yüzde 10'unun tasarruf olarak ayrılması ve ardından kalan tutarın giderler için kullanılması gerektiğini vurgulayan Mendi, hane halkı için tasarrufun, basit maddi hedeflere erişimde ve refah düzeyinde katkı sağlayan bir unsur olduğunu dile getirdi. Mendi, ülkeler için ise yatırım ve tasarruf oranlarının düşük olmasının beraberinde farklı ekonomik problemleri de getiren ciddi bir faktör olduğunu belirtti.

Yatırımlarla tasarruf arasındaki farkın cari açığı gösterdiği için ülkeler adına tasarruf açığını kapatmanın önemli bir gösterge olduğuna dikkati çeken Mendi, evde, yastık altında biriktirilen paranın tasarruf olarak algılanmasının yanlış olduğuna işaret etti.

Mendi, birikimlerin, ekonomik anlamda yatırıma katkıda kullanılmadıkları sürece tasarruf olarak kabul edilemeyeceğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Öncelikle kamuoyunda bu konunun doğru anlaşılmasını çok önemsiyorum. Çünkü bireylerde ve toplumda tasarruf bilinci bu tarz temel çıkış noktalarından başlatılması gereken bir süreç. Geleceği planlama ve tasarruf yapma noktasında ülkemizin alışkanlıklarını yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Temel eğitimden başlayarak her kademede topyekûn bir hareket başlatılmalı. Birbiriyle bağlantılı 17 hedeften oluşan Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri de dünyadaki yoksulluğu kalıcı biçimde yok etmeyi amaçlıyor ve bu doğrultuda yapılan tüm girişimlerin 2030 yılına kadar dünyadaki yoksulluğu ciddi bir oranda azaltacağı yönünde öngörüde bulunuyor.

Burada finansal okuryazarlığı da büyük ölçüde içine alan Finansal Kapsama Programları, sürdürülebilir kalkınma hedefleri arasında diğer hedeflerin itici gücü olarak karşımıza çıkıyor. Bu alan, 17 hedefin 8'inde karşımıza çıkan en kapsayıcı performans alanıdır. Finansal Kapsama modellerinin genel ekonomik büyümeyi ve daha geniş kapsamlı kalkınma hedeflerine ulaşmayı destekleyebileceğine dair pek çok akademik çalışma bulunuyor. Finansal sistemlerin ve ekonomilerin daha istikrarlı olmasını sağlayan Finansal Kapsama Programları'nın ulusal tasarruf modelleri aracılığıyla yerel kaynakları harekete geçirdiği ve devlet gelirlerini de arttırdığı yönünde kanıtlar da bulunuyor."


- "Yaklaşık 19 milyon kişiye finansal okuryazarlık eğitimi verildi"


Gökhan Mendi, TEB olarak, Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmada ciddi anlamda bir rol üstlenen Finansal Kapsama Programları'nın Türkiye'de en eski uygulayıcılarından biri olduklarını anlattı.

"Ekonomi ailede başlar" düşüncesiyle 2012'de TEB Aile Akademisi'ni kurduklarını anımsatan Mendi, "Sorumlu Bankacılık" anlayışıyla 6 yıldır toplumun tasarruf alışkanlığının yaygınlaşması ve tabana yayılması, finansal okuryazar bir nesil yetiştirilmesi için çalışmaları sürdürdüklerini dile getirdi.

Mendi, TEB Aile Akademisi kapsamında TEB çalışanlarından gönüllü bir ekiple başlanan bu yolculukta 540 TEB çalışanının finansal eğitim veren ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından resmi olarak bu alanda "eğitici" olarak nitelendirilen Gönüllü Uzman Eğitmenler olduklarını söyledi.

TEB müşterisi olsun olmasın herkese açık ve ücretsiz olan TEB Aile Akademisi eğitimlerinde katılımcılara tasarruf, bütçe yönetimi, kredi ve kartların doğru kullanımı, yatırımların değerlendirilmesi ana başlıkları altında temel finansal okuryazarlık konularında bilgi verildiğini belirten Mendi, toplumun farklı kesimlerine ulaşmak için genel içeriğin yanı sıra çocuklar, gençler, kadınlar ve emekliler için de özel içeriklerin bulunduğunu ifade etti.

Mendi, ülke genelinde kamu kurumları, belediyeler, eğitim kurumları ve özel sektör çalışanlarından başlayarak Milli Eğitim Bakanlığı ve UNICEF gibi kurumlarla yapılan iş birlikleriyle farklı kesimlerden yaklaşık 19 milyon kişiye finansal okuryazarlık eğitimi verilmesini sağladıklarına dikkati çekti.

Yeni nesil finansal teknolojiler ve dijital platformlar aracılığıyla fintech şirketlerinin bulut teknolojisi üzerinden yeni çözümler sunduğunu belirten Mendi, blockchainin emin adımlarla finansal teknoloji alanında yeni alternatifler sunmaya ve müşterilerin bugün henüz sahip olmadığı ürün ve servisleri sunulabilir hale getirmeye devam ettiğini dile getirdi.

Mendi, dijital dönüşüm sürecinde fintech'lerle birlikte çözüm üreten, kendi fintech geliştirme programını yaratan ve uygulayan bir banka olarak, bugünün üniversite öğrencileri, yarının finansal tüketicileri için yeni programlar başlattıklarını anlattı.


- "Finansal okuryazarlıkta kadın erkek arasındaki makas hızla kapanıyor"


Gökhan Mendi, Türkiye'nin finansal okuryazarlık ve erişim endeksini belirlemek, bireylerin ihtiyaçlarını görmek, tanımlamak ve doğru hedefe ulaşmak için Boğaziçi Üniversitesi ile iş birliği yaparak her yıl Türkiye'nin Finansal Okuryazarlık ve Erişim Endeksi'ni hesapladıklarını ve kamuoyuyla paylaştıklarını belirtti.

Bu sonuçlara göre finansal okuryazarlıkta kadınların oranının gittikçe arttığı ve kadın erkek arasındaki makasın hızla kapandığına dikkati çeken Mendi, "Bireyler üzerinden endekse baktığımızda, finansal okuryazarlık açısından avantajlı grubun genellikle erkek, bekar, 25-44 yaş grubu, yüksek derecede eğitim, gelir ve sosyo-ekonomik statüye sahip bireylerden ve çoğunlukla yöneticiler, iş yeri sahipleri, ücretli ve serbest nitelikli uzmanlar (avukat, doktor, mimar, mühendis vs), çalışan emekliler ve yönetici olmayan memur/teknik eleman/uzmanlardan oluştuğu görülüyor. Buna karşın finansal okuryazarlık bakımından dezavantajlı grubun ise genellikle kadın, evli, 45 yaş üstü, göreceli olarak düşük eğitim, gelir ve sosyo-ekonomik statüye sahip bireylerden ve çoğunlukla işsizler, ev kadınları, düzensiz çalışan işçiler ve öğrencilerden oluştuğu gözlemleniyor." değerlendirmesinde bulundu.

- "Marifetli Hesap ile küçük tutarla birikim yapılıyor"


TEB Bireysel ve Özel Bankacılık Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Mendi, tasarrufun artırılması için bankacılık sektörünün tüketicilere farklı alternatifler sunması gerektiğini söyledi.

Birikimlerini, kendi beklenti ve ihtiyaçlarına göre bankaların sunduğu alternatiflerle finansal sisteme taşıyan tüketicilerin, tasarrufa büyük katkı sağlayacağını ifade eden Mendi, yatırım alışkanlığı az olan, nakit akışını düzenleyerek birikim yapmak isteyen müşteriler için "Marifetli Hesap" adlı ürünü sunduklarını belirtti.

Mendi, bu sayede müşterilerin küçük tutarlarla da olsa birikim yapmalarını kolaylaştırdıklarını dile getirdi.

Marifetli Hesap ile birikimlere özel faiz oranları uygulandığını aktaran Mendi, "Para yatırma ve para çekme işlemlerinin istendiği zaman yapılabildiği Marifetli Hesap ile üç ay boyunca avantajlı hoş geldin faizi sunuluyor. Bireysel ve gerçek tüm müşterilerin açabildiği Marifetli Hesap’ta ilk kez hesap sahibi olan müşteriler, hoş geldin faiz oranından hesap açılış tarihinden itibaren ilk 90 gün boyunca faydalanabiliyor." diye konuştu.

- "BES vatandaşlar için kârlı tasarruf enstrümanı"


Gökhan Mendi, ekonomi yönetiminin tasarrufun artırılması adına yaptığı çalışmalar hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu noktada yasa koyucunun tasarrufu özendirici ve teşvik edici uygulamaları hayata geçirmesi oldukça önemli. Birikim yapmak doğru yatırım araçları tercih edilmediği sürece istenilen sonuca ulaşamaz. Özellikle otomatik katılımlı Bireysel Emeklilik Sistemi'ni (BES) tasarruf anlamında önemli bir adım olarak görüyorum. BES, vatandaşlar için kârlı tasarruf enstrümanları arasında yer alıyor. Öte yandan, biliyorsunuz hükümetimiz ortaya koyduğu planla tasarruf ve bütçe disiplinine verdiği önemi vurguladı. Finansal sistemin de buna odaklanması lazım. Türkiye cari açığını tasarruf ile düzeltmeli. Cari açık düzeltilmediği zaman kurlar üzerinde de büyük baskı oluşturuyor. Bu beraberinde tüketimi teşvik edecek şeyleri kısıtlıyor ve kredi vadeleri kısalıyor."


- "Gençler küçük yaşlardan itibaren kendi bütçelerini yapıp yönetsinler"


Gökhan Mendi, Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği (FODER) ile yaptıkları çalışmalar ve finansal okuryazarlık eğitimlerinin, gün geçtikçe gençlerin tasarruf konusuna verdiği önemin arttığını gösterdiğini söyledi.

Yine de istenen seviyelere erişemediklerini vurgulayan Mendi, gençlerin tasarrufa yönelmeleri için şu tavsiyelerde bulundu:

"Benim gençler için ilk tavsiyem küçük yaşlardan itibaren kendi bütçelerini yapıp yönetsinler. Tasarruf hiç tüketmemek değil, üretilen değeri kullanmayıp atıl hale getirmek de hiç değil. Tasarruf eldeki kaynakları yok etmeden ve kendini yenilemesini sağlayarak kullanmak. Başta gençler olmak üzere, herkesin kendi bütçesi doğrultusunda küçük küçük de olsa tasarrufa başlamasını öneriyorum. Bugün küçük birikimlerle başlayan tasarruf, yarın büyük hayallerin gerçekleşmesindeki ilk adım olacak ve ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasına da büyük katkı sağlayacaktır."

Kaynak:Haber Kaynağı

Bu haber toplam 77 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler