İçişleri Bakanlığı, Roman sivil toplum kuruluşlarıyla iftar buluşması düzenledi

ANKARA (AA) - İçişleri Bakanlığı, 8 Nisan Dünya Romanlar Günü dolayısıyla Roman sivil toplum kuruluşlarıyla iftar buluşması düzenledi.

Gölbaşı Vilayetler Evi'ndeki iftar programına İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, AK Parti Tekirdağ Milletvekili Mustafa Yel, AK Parti İzmir Milletvekili Cemal Bekle, İller İdaresi Genel Müdürü Selçuk Aslan, Roman sivil toplum kuruluş temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Deprem bölgesinde bulunan Süleyman Soylu, İçişleri Bakan Yardımcısı Ersoy'un telefonundan iftara katılanlara hitap etti. Süleyman Soylu, Romanların kendileri için çok önemli bir yere sahip olduğunu ve hiçbir zaman unutmadıklarını söyledi.

Deprem bölgesinde olduğu için programa katılamadığını belirten ve depremzedelerin selamını ileten Soylu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatlarıyla Romanlar konusunda çok önemli adımlar atıldığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Romanlar için birçok söz verdiğini anlatan Soylu, "Bunlardan bir tanesi Roman Koordinasyon Merkezi'ydi. Biz İstanbul'da Gaziosmanpaşa'da, Sarıgöl'de Romanlarla beraber büyüdük. Aynı sınıfta beraber okuduk. Hem okul, hem karne, hem oyun heyecanını hep birlikte yaşadık. Hayatımın hangi aşamasında olursa olsun onları hiçbir daim unutmadık." dedi.

Soylu, Romanlarla birlikte ilerleyen günlerde de çok önemli adımlar atacaklarını belirtti.

- "Vatanın huzuruna göz diken bütün unsurlara karşı kahramanca mücadele verildi"

İçişleri Bakan Yardımcısı Ersoy da Dünya Romanlar Günü'nü kutladı.

Türkiye'nin bölgede tarihin en güçlü, kudretli ve nüfuzlu günlerini yaşadığını belirten Ersoy, lider ülke olma yolunda kararlı adımlar atıldığını ifade etti.

Milletin en güvenli ve huzurlu günlerini yaşadığını bildiren Ersoy, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde 2016'dan bu yana vatanın huzuruna ve bütünlüğüne göz diken bütün unsurlara, taşeronlara, maşalara karşı kahramanca mücadele verildiğini söyledi.

Bu mücadeleyle dünyanın en huzurlu ülkelerinden birisine sahip olunduğunu ifade eden Ersoy, "Bugün İstanbul, Hakkari, Diyarbakır, Mardin, Van ve Şırnak, New York'tan da, Paris'ten de Brüksel'den de Londra'dan da iddia ediyoruz ki daha güvenli ve huzurlu." diye konuştu.

Yaklaşık 40 yıl süren terörle mücadelede çok büyük acılar yaşandığını söyleyen Ersoy, milletin nihayet huzuru ve özgürlüğü bulduğunu belirtti.

Bu bölgelerin artık güvenli olduğuna işaret eden Ersoy, gündüz gidilemeyen dağlarda, geceleri festival yapılabilir hale gelindiğini kaydetti.

Dün akşam Mardin'de iftar ettiğini belirten Ersoy, bölgedeki vatandaşların özgürce yaşamanın, seyahat edebilmenin, alışveriş yapabilmenin, birbirini ziyaret edebilmenin, köyüne, dağına, yaylasına gitmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi.

Oradan selam getirdiğini aktaran Ersoy, şunları kaydetti:

"'Bugün Amerika'nın, Fransa'nın, İngiliz'in, Kandil'in şımartmasıyla bize bu özgürlüğü, bize bu insanca yaşamayı çok görenlerin insafsızlığına bizi terk edecek bir yanlışı kardeşlerimiz ne olur asla yapmasın' dediler. 'Bizim birliğimize, bütünlüğümüze, kardeşliğimize, kaynaşmamıza, dayanışmamıza, ortak vatanımızda hep birlikte güçlü bir şekilde ileriye, daha ileriye yürümemize tahammül edemeyenlerin Kandil'le, YPG'yle, Pensilvanya'yla yaptıkları pazarlıklarına hiçbir şekilde bu coğrafyanın hiçbir tarafının kurban edilmesine izin vermesinler' dediler. 'Özerklik gibi, operasyonların durması gibi, sınırlarımızı koruyan kahraman güvenlik güçlerimizin hem Irak'tan hem Suriye'den çekilmesi gibi Türkiye'nin bu kadar yıldır ödediği bedellerle elde ettiği kazanımların tamamından vazgeçilerek Irak ve Suriye sınırımızda 1300 kilometrelik hatta, bir PKK terör devletinin kurulmasına rıza gösterenlere asla izin vermesinler' dediler. 'Ne olur bizim adımıza herkese, bütün dünyaya ilan edin.' Bu seçim, bizim seçimimizdir. 14 Mayıs'taki seçim Türkiye'nin seçimidir. Bu seçimi Amerika asla kazanamayacaktır. Pensilvanya asla kazanamayacaktır. Kandil asla kazanamayacaktır. Bu seçim bizim seçimimiz ve biz kazanacağız."