FETÖ'nün Atatürk Havalimanı'nı işgal girişimi davası

FETÖ'nün Atatürk Havalimanı'nı işgal girişimi davası

Tanıkların dinlenildiği duruşma, yarına ertelendi

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde, Atatürk Havalimanı'nı işgal girişimi ve burada çıkan olaylarda 2 kişinin şehit edilmesine ilişkin, 77'si tutuklu 159 sanığın yargılandığı davada, tanıklar dinlenildi.

İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki salonda yapılan duruşmada, İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesince Hava Harp Okulu'nda görevli subayların da aralarında bulunduğu 32'si tutuklu 43 sanığın yargılandığı davada sanık olan Murat Günder tanıklık yaptı.

Tanık Günder, 11 Temmuz 2016'da tayin olduğu Hava Harp Okulu'ndaki birinci amiri Albay Yusuf Özdemir'in 15 Temmuz 2016'da kendisini odaya çağırdığını, terör saldırısı ihbarı olduğunu ve 2 bin mermi almasını söylediğini anlattı.

Şüphe uyandırıcı bir şey görmediğini, lojistik yönergesinde kişi başı 100 mermi olacak şekilde bölükte bulundurma zorunluluğu olduğunu, 9 bin mermi alabilme hakkının bulunduğunu aktaran tanık Günder, şöyle devam etti:

"Mermileri kilitlettim. Mesaiden çıktım. Halkalı’da ailemin yanına gittim. Saat 22.53’te Albay Yusuf Özdemir beni arayarak mesaiye çağırdı. Birliğime doğru yolda giderken 23.15’te telefondan Başbakan'ın bu durumun bir kalkışma girişimi olduğuna dair haberini okudum. O anda ne yaptığımı, ne amaçla gittiğimi düşünemedim. Kalkışma eylemi için mi, karşısında durmak için mi gidiyorum bilmiyordum. Bunu soracak birini de tanımıyordum. Eski birliğim olan Kütahya’daki arkadaşları, devrelerimi aradım, durumlarını sordum. Halen ne amaçla çağırıldığıma emin olamadım. Saat 00.30 gibi birliğe giriş yaptım. Bölük binasında kimse yoktu, askerlerin olduğu toplanma bölgesine gittim. Askerlere 'Benim emrim dışında kimseyi dinlemeyin.' diye uyarıda bulundum. Albay Yusuf Özdemir, 'Askerler binsin arabaya.' dedi. Benim de araca binmemi istedi, tereddütte kaldım ve otobüse binmedim."

- "Yüzbaşı 'Sende askerlerinle birlikte çatış.' dedi"

Tanık Günder, Albay Özdemir'in tekrardan "Bütün askerler otobüse binsin." dediğini, sonrasında Hasan Yüzbaşı ve kendisini çağırdığını, "Biriniz kalsın, biriniz benimle gelsin." dediğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Albay Yusuf Özdemir 'Benimle havaalanına geliyorsun.' dedi. Ben o anda havaalanını gidildiğini öğrendim. 'Tamam geliyorum.' diyerek otobüse binmedim. Ben orada kaldım. Haberleri dinledim, odamda beklemeye karar verdim. Saat 03.00 gibi bir asker odama girdi, olayları anlatmasını istedim. Askerimden bütün mühimmatları saklamasını istedim. 2 kişi bölüğüme geldi, niye geldikleri sordum. Mermi istediler, vermedim. Sonradan isimlerini öğrendim, Yüzbaşı İsa Öztürk ve Astsubay Enes Fidan'mış. İsa, biraz sert çıktı, tartışma uzayınca askerim Mermi bitti.' dedi. İsa bana 'Neden burada bekliyorsun o zaman.' dedi. Ben de 'Askerlerimden haber almak için bekliyorum.' dedim. İsa Öztürk bana 'Askerlerin orada çatışıyor, sen de gel bizimle askerlerinle çatış.' dedi. Ben de 'Kiminle çatışıldığını bilmiyorum.' dedim. Onlar araçlarına binip gitti. Ben de sivil kıyafetlerimi giydim, evime gittim."

- Polis memuru tanıklık yaptı

Duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanan tanık O.S. de olay günü havalimanında görevli polis memuru olduğunu, havalimanına askerlerin geldiğini gördüğünü, aralarından birinin şeflerinin yanına gittiğini ve terör saldırısı olabileceğini, kuleye gideceklerini söylediğini anlattı.

Tanık O.S, kendilerinin önde, askerlerin arkasında kuleye vardıklarını ifade ederek, "Bizim kuleye girme yetkimiz yoktu. Özel güvenlik vardı. Durumu sordu, asker 'Terör saldırısı var, hemen yukarı çıkmamız lazım.' dedi. Asansöre bindik, yukarı çıktık. İçerideki görevlilerden biri 'Ne oluyor?' dedi. Askerlerden biri de 'Kalkışlar yasak, inişler serbest.' dedi. Bu durumu amirlerime söyledim, ayrılırken bir astsubay çavuşa duruma sorduk. O da bilmediğini söyledi. Ekip arabamıza bindik, oradan ayrıldık." dedi.

Televizyondan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkı sokağa çıkmaya davet ettiğini gördüğünü dile getiren tanık O.S, haber merkezinin sorusu üzerine kulede asker bulunduğunu bildirdiklerini, özel harekatçılar ve halkın kulenin önüne gittiğini, o sırada halka bir şey olmasın diye sakinleştirmeye çalıştıklarını söyledi.

Tanık O.S, olay gecesiyle ilgili şunları anlattı:

"Askerin vatandaşları kelepçelediğini duyduk, hemen havalimanında o bölgeye gittik. Askerler bize silah çekti. ‘Ne yapıyorsunuz, polisiz biz.’ dedim. Asker bize ‘Hemen silahını ver, sizi komutanımızın yanına götüreceğiz.’ dedi. Rütbeli biri silahımızı istedi. Bizim silahlarımızı bagajlarına koydular. O sırada bir grup vatandaş geldi. Askere ‘Gidin buradan.’ dediler, biz de o sırada kurtulduk. Uzaktan askerleri takip ettik. Askeri havalimanına gittiler. Helikopter iniş kalkışı oldu. Bölgede bir şey olmadı, oradan ayrıldık. A kapısına gittik, Cumhurbaşkanımızın uçağı inmişti, yunus polisleri ve bizim ekipler vardı. Bizim araca Cumhurbaşkanı'nın iki koruması bindi. Cumhurbaşkanımızı halka hitap edeceği yere bıraktık. Yakalanan askerleri Yeşilköy Karakolu’na bıraktık. Rutin görevlerimize devam ettik."

Mahkeme Başkanı, bazı sanıklara haklarında dosyaya gelen dijital materyallerle ilgili söz verdi. Söz alan sanıklar, mesajlaşmaların olay günü aileleriyle olduğunu söyledi.

Cumhuriyet savcısı, suçtan zarar görme ihtimaline binaen davaya katılma taleplerinin kabulüne, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini, eksik hususların giderilmesini istedi.

Müşteki avukatları da tutuklu sanıkların bu hallerinin devamını istedi.

Duruşma, yarına ertelendi.

Kaynak:Haber Kaynağı

Bu haber toplam 123 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler