Eski yüksek yargı üyeleri hakim karşısında

Eski yüksek yargı üyeleri hakim karşısında

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında meslekten ihraç edilen ve tutuklanan yüksek yargı üyelerinin yargılanmasına devam edildi

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden sonra meslekten ihraç edilen ve tutuklanan eski Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.

İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, eski Yargıtay üyesi Reşat Taşdelen savunma yaptı.

Duruşmada, sanık hakkındaki iddianamenin özeti okundu. İddianamede, sanığın örgütün hücre sorumlusu olduğu, toplantılarına katıldığı, örgüt talimatıyla Yargıtay üyeliğine seçildiği, himmet topladığı, üye seçildikten sonra da faaliyetlerini sürdürdüğü belirtildi.

Savunma için söz verilen sanık Reşat Taşdelen, 1993'te başladığı hakimlik mesleğini, 1998'den itibaren Yargıtay 9. Hukuk Dairesinde sürdürdüğünü, ardından da 2011'de üye seçildiğini anlattı.

Örgüt talimatıyla Yargıtay üyesi seçildiği iddiasını kabul etmeyen Taşdelen, iş hukuku alanında uzun yıllar yaptığı hizmetler ve verdiği emek sonucu Yargıtay üyeliğine seçildiğini düşündüğünü savundu.

Taşdelen, aleyhinde ifade veren tanıkların ifadelerini ve hakkındaki suçlamaları reddetti. Hakkında ifade verenlerden eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur ile tanışıklığının bulunmadığını anlatan Taşdelen, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem'i üye seçildikten sonra aynı lojmanda bulunmaları nedeniyle tanıdığını belirtti.

Eski Hakim Mustafa Göçer ile uzun yıllar aynı odada tetkik hakimliği yaptığını aktaran sanık Taşdelen, Göçer'in kendini tutukluluktan kurtarmak için iftira atmış olabileceğini ileri sürdü.

Sanık Reşat Taşdelen, hakkında aynı suçtan soruşturma yürütülen Recep Ünal'ın örgütün eğitim birimi adına çoğucuyla ilgilendiği iddiasını da reddetti. Taşdelen, bu kişiyi tanımadığını, çocuklarının eğitimiyle kimsenin ilgilenmediğini öne sürdü.

Usule ilişkin itirazlarını da dile getiren Taşdelen, hakkında suçüstü hükümlerinin uygulanamayacağını, Yargıtay Kanununa aykırı şekilde hakkında yürütülen soruşturmanın geçersiz ve hukuksuz sayıldığını iddia etti. Taşdelen, soruşturma sürerken çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile yargı yerinin değiştirilmesinin de "doğal hakimlik" ilkesinin ihlali anlamına geldiğini savundu.

ByLock kullanmadığını, yazışmalarda dahi adının geçmediğinin tespit edildiğini ve Bank Asya'da hesabı bulunmadığı belirten Taşdelen, tahliyesine karar verilmesini istedi.

Savunmasının ardından sanığa, iş yeri aramasında ele geçirilen, "daire ve para miktarlarının yazılı olduğu not" şeklindeki el yazısı liste soruldu.

Notun kendisiyle alakasının bulunmadığını ileri süren Taşdelen, "Çaycının notudur. Benim el yazım değil." dedi.

Evinde yapılan aramada ise üzerinde "imam" ve "aksiyon" yazılı, içinde terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'e ait vaazların yer aldığı iki CD bulunduğu hatırlatılan sanık Taşdelen, CD'leri kabul etti ancak ne zaman, nasıl aldığını ve eve getirdiğini bilmediğini söyledi.

Daha sonra sanıkla ilgili dosyaya gelen bilgi ve belgeler okundu. Sanığın ByLock kullandığına dair bir tespite rastlanmadığı, ByLock yazışmalarında adının geçmediği, Bank Asya hesabının bulunmadığı belirtildi.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tahliye talebi reddedilerek, tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Sanık hakkında ifade veren eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur ve eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, eski hakimler Recep Ünal ve Mustafa Göçer'in tanık olarak dinlenmesine karar verilerek duruşma ertelendi.

Kaynak:Haber Kaynağı

Bu haber toplam 82 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler