Büyükelçi Karlov suikastı davası

Büyükelçi Karlov suikastı davası

Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un 19 Aralık 2016'da öldürülmesine ilişkin davada, suikasttan önce Karlov'un korumasının olup olmadığı, güvenliğinin nasıl sağlandığı bilgilerini kendisine bağlı MİT Rusya masasında görev yapan Vehbi Kürş

ANKARA (AA) - Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un 19 Aralık 2016'da suikast sonucu öldürülmesine ilişkin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 28 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı. Tutuklu bazı sanıklarla bulundukları cezaevinden video konferans aracılığıyla bağlantı kuruldu.

Suikasttan önce Karlov'un korumasının olup olmadığı, güvenliğinin nasıl sağlandığı bilgilerini kendisine bağlı MİT Rusya masasında görev yapan Vehbi Kürşat Akalın'dan temin ederek Cemal Karaata'ya ilettiği iddia edilen tutuklu sanık Hüseyin Kötüce, hakim karşısına çıktı.

Örgütün MİT mahrem yapılanmasında yer aldığı ve "Yusuf" kod ismini kullandığı belirtilen eski Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) çalışanı Kötüce, savunmasına öz geçmişini anlatarak başladı.

Lise son sınıfta örgüte ait Işık dershanesine yüzde 90 indirim hakkı kazanarak kayıt yaptırdığını belirten Kötüce, dershanenin düzenlediği Çanakkale gezi programına katıldığını, bu etkinlik aracılığıyla örgütle tanıştığını ifade etti.

Dershanede bulunduğu sürece manevi, milli duygulara ve yasalara aykırı bir durumla karşılaşmadığını savunan Kötüce, Kocaeli Üniversitesinde Elektronik ve Haberleşme Mühendisliğini kazandığını anlattı. Kötüce, devlet yurdu başvurusu olumlu sonuçlanmadığı için dershanedeki öğretmenlerinin aracılığıyla örgüt evinde kalmaya başladığını ifade etti.

- "Bu dosyaya nasıl girdiğimi bilmiyorum"

Hazırlık sınıfındayken ücret karşılığında özel ders vermeye başladığını söyleyen Kötüce, bir yıl sonra örgütle bağlantısı olmayan bir evi tek başına kiraladığını dile getirdi. Bir süre sonra Adana'daki kardeşini kötü alışkanlıklar edinmemesi için İzmit'teki bir cemaat yurduna yerleştirdiğini kaydeden Kötüce, 2010'da İstanbul Fatih'e taşındığını, burada yazılım firmasında çalışmaya başladığını belirtti.

KPSS'ye hazırlık kapsamında örgütün kapatılan FEM Akademi dershanesine gittiğini dile getiren Kötüce, "Tabii cemaate sempati duyduğum düzeyde kandil gibi programlara ara ara katıldım. Bu esnada kız arkadaşım oldu." dedi.

Kız arkadaşıyla ayrıldığı için İstanbul'dan Ankara'ya geldiğini burada da "home ofis" çalıştığını belirten Kötüce, Ankara'ya geldikten sonra örgütle bağlantısını tamamen kestiğini öne sürdü.

İlerleyen zamanlarda evlendiğini, eşinin Kocaeli'de öğretmenlik yaptığını, bu esnada kendisinin de BTK teknik uzman yardımcısı olarak göreve başladığını aktaran Kötüce, elektronik belge yönetim sistemi alanında çalıştığı için bütün kurum çalışanlarıyla muhatap olduğunu söyledi.

Kanun ve yönetmenliklere uygun şekilde çalıştığını iddia eden Kötüce, "Ben, BTK'de 6 Aralık'ta işe başladım. Hemen sonra 17-25 Aralık darbesi oldu. O süreçte yaşananlara rağmen hakkımda hiçbir idari ve adli soruşturma yapılmadı. Bu süreçten sonra eşim görev yaptığı Samanyolu Koleji'nde yaşananlardan rahatsız olduğunu, görevden ayrılacağını söyledi. Ancak okul yönetimi ve velilerin ısrarıyla son yazılı sınavlarını yaptıktan sonra okulu bıraktı. Hayatım gayet normal bir şekilde devam ederken bu dosyaya nasıl girdiğimi bilmiyorum." savunmasını yaptı.

- Verdiği bilgileri inkar etti

Gözaltındayken Karlov suikastına ilişkin verdiği bilgileri inkar eden Kötüce, sorgu sırasında kendisine ezberletilen bir senaryoyu uydurduğunu öne sürdü.

Kötüce, davanın sanıklarından Vehbi Kürşat Akalın'ı mahkeme safahatında gördüğünü, öncesinde tanımadığını, kendisinden büyükelçiye ilişkin bilgi talebinin olmadığını iddia etti.

İddianamede Büyükelçi Karlov'un korumayla gezip gezmediğini araştırmakla suçlandığını ifade eden Kötüce, bir gazetecinin yazısında dahi Karlov'un korumasız gezdiğinden bahsettiğini kaydetti.

Kötüce, suikast sırasında eşinin Kocaeli'deki ailesinin yanında bulunduğunu anlatarak, cinayete karışan birisinin bu kadar rahat olamayacağını savundu.

Eşinin FETÖ'ye ait dershanede çalıştığından bahsedildiğini aktaran Kötüce, eşinin üniversite eğitimi sırasında başörtüsü nedeniyle sorun yaşadığını, okulunu bitirmesinin ardından da kamuda yine başörtüsü sebebiyle çalışamadığını anlattı.

Eşinin, örgüte ait bir dershanede başörtüsüyle iş bulduğunu bildiren Kötüce, daha sonra eşine Ankara'daki Samanyolu Koleji'nden iş teklifi geldiğini, onun da kabul ettiğini belirtti.

Aleyhinde ifade veren isimlerden bazılarını tanımadığını, bazılarını tanıdığını aktaran Kötüce, aleyhindeki ifadelerin neden verildiğini bilmediğini dile getirdi.

Şahin Söğüt ile BTK'de çalışmaları nedeniyle görüştüklerini savunan Kötüce, "Söğüt önce açığa alınmış, yanlış hatırlamıyorsam Aralık 2016'da göreve dönmüştü. Göreve iade edilen personel, görevim nedeniyle yanıma gelmek zorundaydı. Orada üç kere telefonla görüşmüşüz. Ne Söğüt ne de başkasıyla örgütsel kapsamda bağlantım oldu." diye konuştu.

Sanıklardan Salih Yılmaz ile 5 bin GSM baz bağlantısı bulunduğunun söylendiğine işaret eden Kötüce, Yılmaz'ın da kendisi gibi Çakırlar'da oturduğunu söyledi. Kötüce, diğer bazı kişilerle GSM baz birlikteliklerine ilişkin raporların da hatalı olduğunu iddia etti.

Kötüce, "Çok ağır bir suçlamayla karşınızdayım. Hiçbir suç işlemedim. Hiçbir terör örgütüne ya da şebekesine üye olmadım. Beraatimi talep ediyorum." diye konuştu.

Duruşmaya devam ediliyor.

Kaynak:Haber Kaynağı

Bu haber toplam 109 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler