Bulut: Nereden Geldiğimizi Unutmamalıyız

Başbakan Başdanışmanı Yiğit Bulut, New York’ta ‘Türkiye’nin 2023 Vizyonu ve Bugünün Türkiyesi’ başlıklı bir konferans verdi. Bulut, Abdnin 4 farklı eyaletinde düzenlenecek konferans zincirinin ilk halkasında New York ve civarındaki Türk Amerikan toplumuna Türkiyenin 2023 vizyonu doğrultusunda içinden geçtiği süreci anlattı.

Dün gece Türkevinde gerçekleşen Konferansa T.C New York Başkonsolosu Levent Bilgen, Her şey Türkiye İçin Platformu Başkanı Halil İbrahim Danışmaz, Türk Amerikan Dernekleri temsilcileri ve çok sayıda Amerikalı Türk katıldı.

Herşey Türkiye İçin Platformu ve İstanbul Üniversitesi Mezunlar Derneği Amerika Şubesi (IUMEZUSA) tarafından tertiplenen konferans, ücretsiz ve halka açık olarak gerçekleştirildi.

Haberin foto galerisini görüntülemek için buraya tıklayınız!

Başbakan Başdanışmanı Yiğit Bulut yaptığı konuşmada, geçmişte nereden bugüne geldiğinin unutulmaması gerektiğini vurgulayarak, Zor günlerden geldik. Bugün Türkiye'ye baktığımızda 1 trilyon dolar GSMH'a yaklaşan, kendi fırkateynini kendisi yapan, kendi F16 yazılımını kendisi yapan, IMF ile borç alacak ilişkisi olmayan, hatta IMF'ye 5 milyar dolar fazladan yardım açıklayan. 2023 hedefi olarak 2.2 trilyon doların üzerinde gelir hedefleyen bir Türkiye'den bahsediyoruz. Bugünün Türkiye'si bile rakamsal olarak çok büyük. Örneğin 2003 yılında Avusturya ile Türkiye'nin büyüklüğü GSMH olarak eşitti. Bugün iki Avusturya bir Türkiye etmiyor. Bugün iki Suudi Arabistan, petrole ve gaza rağmen, bir Türkiye etmiyor. Türkiye'nin GSMH olarak ne kadar büyüdüğünü buradan çıkarabiliriz. Türkiye çok zor günlerden geldi ve hepimiz bunları yaşadık. Biz 5 milyar dolar için, Kemal Derviş'i, muhtar bile seçilmediği halde süper yetkilerle bakan yaptık üçlü koalisyon döneminde. Bugün biz 33 milyar Euro yani 50 milyar doların üzerindeki bir paraya havalimanı ihalesi yapıyoruz."şeklinde konuştu.

Türkiye'nin tarihinde ilk defa bağımsız olma denemesi yaptığını ifade eden Bulut, “Tabii tam anlamıyla bağımsızız diyemeyiz ama 2008'den beri Türkiye ilk defa bağımsız olmayı deniyor. Bağımsız olmak ne demek? Kuzey Irak petrolünü kimseye hesap vermeden, kendi çıkarların doğrultusunda Türkiye'den geçirebilmek demek. Hazar'da ki petrolü kimseye hesap vermeden boru hattıyla Türkiye'den geçirebilmek demek. Bağımsız olmak demek, borçlanmamak demek. Bakın, bugün Obama çok önemli bir lider, çünkü dünyadaki yerleşik güçlere başkaldıran liderlerden birtanesi. İlk defa Obama Amerikan askeri artık okyanus ötesinde bulunmayacak dedi ve bunu durdurabildi."dedi.

Yeni bir dünya düzeni ortaya çıktığını belirten Bulut, Yeni büyük dünya düzeninde üç büyük lider olduğunu kaydederek, “Obama, Putin, Erdoğan. Neden bu üç kişi önemli? Çünkü bu üç kişi de kendi bölgelerindeki yerleşik düzene karşı çıkmaya çalışıyorlar. O kadar kolay değil. Bakın Amerika'da Hüseyin El Bereket Obama isminde biri başkan olacak ve yerleşik düzene kafa tutacak, kolay değil, çok önemli. Rusya'da Putin'in yaptığı çok önemli. Türkiye'de gezi olaylarından bu yana Erdoğan'ın yaptığı çok önemli. Bakın Gezi olayı deyip geçmeyin çok önemli. Gezi olaylarının başladığı sabah Türkiye'de borç faizi 4.61'i geçmişti; 1839'dan, İngilizlerle Baltalimanı antlaşmasından beri o topraklarda 4.61'i görmedik. 1846 ile 1876 arasında Osmanlı'nın onsekiz büyük borçlanması vardır. En düşük faiz yüzde altıdır bu onsekiz borçlanma için. Peki 4.61 ne demek? Diyorsunuz ki nominal faiz vatandaşa yararı yok. Bakın 1980 12 Eylül darbesi ile 2003'ün başına kadar ki sürede ödediğimiz toplam faiz artı ana para 1.5 trilyon dolar. 5000 gerçek ve tüzel kişiye 1.5 trilyon dolar ödemişiz. Faizin yüzde 63'ten yüzde 4.5'a düştüğü o on yıllık süreçte ödemediğimiz faiz 642 milyar TL. Faiz eğer düşmeseydi biz 642 milyar TL daha borç ödemiş olacaktık. Bakın ben siyasetçi değilim, partici de değilim, partili de değilim. Ben sadece devletin verilerini size anlatıyorum, ve ben doğru bildiğimi her zaman söylerim.”dedi.

Türkiye'nin bağımsızlık yolunda çok önemli adımlar attığını dilegetiren Bulut, “Biz yıllarca övündük F16 yaptık diye. O F16'ların kartlarını bizzat Başbakan Aselsan, TÜBİTAK, Havelsan yetkililerini çağırıp bu kartı yazacaksınız arkadaş diyene kadar, İsrail yazıyordu. İsrail kartı yazarsa biz Yunan uçaklarını düşman olarak görebiliyorduk, yazmazsa biz Yunan uçaklarını F16'lara düşman olarak tanıtamıyorduk. Şimdi, şu anda F16'lar bizim, çünkü yüzde yüz yerli yazılımla çalışıyor. Peki, hiç mi devletin hatası yok? Devletin zaafı var. Bu paralel örgütün faaliyetleri sırasında devletin zaafını gördük zaten. Devletin içine nasıl sızıldığını, devletin organlarının nasıl ele geçirildiğini gördük. Ama her şerde bir hayır vardır. Bu olanlar aslında şer gibi gözükse de Türkiye Cumhuriyetinin eksiklerini görmesi açısından bir hayırdır aslında. Çünkü nerede zaafımız olduğunu gördük. Sayın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın bi lafı vardır, "çok safmışız" diyor. Gerçekten bazı konularda çok saftık, herkese inandık, herkese güvendik. Arkadaş dedik, kardeş dedik.” şeklinde konuştu.

Öte yandan T.C New York Başkonsolosu Levent Bilgen ise yaptığı kısa konuşmada, birlik ve beraberliğin önemine dikkat çekerek, “Buraya ayak bastığım günden bu yana toplumumuzun birlik ve beraberlik içerisinde Amerika coğrafyasında kuvvetlenerek büyümesi gerektiğini sizlerle yaptığımız sohbetlerde resmi toplantılarda hep dillendiriyoruz. Buna ihtiyacımız var. Çünkü gurbette yaşamanın zorluklarını, anavatanla olan bağların ne kadar canlı ve diri kalması gerektiğini heralde en iyi sizler bilirsiniz. Bu çerçevede yeni nesillerin de burada kuvvetlenerek büyümesini, gelişmesini. Ebeveynlerinin ve arkadaşlarının ötesinde ileriye dönük hamleler yapması gerektiğine yürekten inanıyoruz. Bizlerin çeşitli görevleri olabiliyor hem diplomatik hem sosyokültürel olarak. Bunun ötesinde toplumumuza hizmet bunun en önemli gereklerinden biri. Onun da verdiği haz bulunduğumuz bölgede toplumumuzun ilerlemesi gelişmesi. Buradaki toplum yapımızı itibariyle Sn. Başdanışman'ım, geniş bir yelpazemiz var. Fakat 20 30 yıl öncesine göre kıyaslarsanız vites değiştiren, sadece sayısal olarak değil yapılan işlerin kalitesi olarak, temsil edilen sektörler olarak gurur verici başarı hikayelerimiz var. Bunun ötesinde elbetteki problemlerimiz var. Daha yeni bir göçmen toplumuz. Birinci nesil çaba sarfederek gelişmeye çalışıyor. Yeni nesillere güzel bir gelecek bırakmak için çabalıyor. Bunun temelinde birlik beraberlik ve dayanışma yatıyor.”dedi.

turkishny