Broadcast İstanbul 2018 Forumu

Broadcast İstanbul 2018 Forumu

RATEM Başkanı Yusuf Gürsoy: - "Türkiye, küreselleşen yayıncılık sektöründe medyanın görevini yerine getirmesinde daha iyi bir dünyanın anahtarıdır. Türkiye kendi dizilerini, programlarını ve formatlarını yılda yaklaşık 80 ülkeye ihraç ederek, 250 milyon d

İSTANBUL (AA) - Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) Başkanı Yusuf Gürsoy, Türkiye'nin küreselleşen yayıncılık sektöründe, medyanın görevini yerine getirmesinde daha iyi bir dünyanın anahtarı olduğunu belirterek, "Türkiye kendi dizilerini, programlarını ve formatlarını yılda yaklaşık 80 ülkeye ihraç ederek, 250 milyon dolar gelir elde eder duruma gelmiştir. Dahası 500'den fazla televizyon ve bine yakın radyo kuruluşuyla Türkiye, yayıncılıkta olağanüstü geniş ve zengin bir kapasitesinin olduğunu göstermiştir." dedi.

RATEM tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı ve CEO Event desteğiyle düzenlenen, "Medyanın Dijital Dönüşümü ve Geleceği" konulu Broadcast İstanbul 2018 Forumu'nda konuşan Gürsoy, Türkiye'nin gücüne ve medeniyet birikimine uygun olarak, kültürel alandaki kalkınmasının da hayati önem taşıdığını dile getirdi.

Ekonomik kalkınmasını kültürel kalkınma ile eş güdümlü hale getirmeyen ülkelerin gücünü koruyamadıklarına dikkati çeken Gürsoy, bir ülkeyi maddi kalkınmasıyla beraber güçlü kılacak en önemli unsurun, tarihi birikimine ve kültürel değerlerine verdiği önem olduğunu ifade etti.

Gürsoy, kültürel kalkınmanın geçmiş değerlerin bir anı haline getirilmesi ve statik bir şekilde hatırlanması olmadığına işaret ederek, "Kültürel değerlerimizi korumakla beraber bize düşen değerlerimize ve medeniyet mirasımıza gelişecekleri verimli alanları oluşturmak ve onları geleceğe taşıyacak bir ortamı da oluşturmaktır." diye konuştu.

-"Türkiye, yayıncılıkta zengin bir kapasitesi olduğunu gösterdi"

Küreselleşme ile birlikte yayıncılık sektörünün, gelişen teknoloji ve araçlarla sınırları aşarak, tüm dünyada karar vericileri etkiler hale geldiğini vurgulayan Gürsoy, şöyle devam etti:

"Yönetimlerin politikalarını ve icraatlarını halka tek duyurma kaynağı olan medya, bu özelliği ile büyük bir güç edinmiş ve toplumsal iletişimde vazgeçilemez bir yere sahip olmuştur. Bununla birlikte teknolojik gelişmelerin erişilebilirliği artırmış, geleneksel mecralar yeni medya ile zenginleşmiştir. Ülkeler, kültür ihracını bu yolda yaparken, ülke algılarını da bu şekilde inşa etmektedirler."

Dünyada bu gelişmeler yaşanırken, Türk medya sektörünün de buna uyum sağlayarak son yıllarda tüm dünyada adından söz ettirmeyi başardığını ifade eden Gürsoy, şunları söyledi:

"Türkiye, küreselleşen yayıncılık sektöründe medyanın görevini yerine getirmesinde daha iyi bir dünyanın anahtarıdır. Türkiye kendi dizilerini, programlarını ve formatlarını yılda yaklaşık 80 ülkeye ihraç ederek, 250 milyon dolar gelir elde eder duruma gelmiştir. Dahası 500'den fazla televizyon ve bine yakın radyo kuruluşuyla Türkiye, yayıncılıkta olağanüstü geniş ve zengin bir kapasitesinin olduğunu göstermiştir."

Gürsoy, 75 ülkeden 6 bin ziyaretçi, 200 marka ve 150 konuşmacının ev sahipliği yaptığı etkinliğin, 2017 yılından beri IFTV Uluslararası Film TV Forum ve Fuarı adı altında sektörün buluşma noktası haline geldiğini kaydederek, gelecek yıllarda da forumun, sektörü ileriye taşıyacak güce ve motivasyona sahip olduğunu vurguladı.

- "Somali'de terör grupları basın mensuplarını hedef almaktadır"

Somali Enformasyon Bakanı Dahir Mahmud Gelle de yayıncılığın son dönemde oldukça büyük bir sıçrama yaptığını, devletlerin ve toplumların kamuoyunu etkileyen önemli bir unsur olarak öne çıktığını belirtti.

Yayıncılığın, toplumların inovasyonuna, gelişmesine ve çeşitlenmesine büyük etkide bulunduğunu ifade eden Gelle, "Teknolojinin gelişmesi sonrasında seyirciler, yayınlardan daha çok etkilenmektedir. Bu nedenle dürüstlük çerçevesinde ve prensipler doğrultusunda yayın yapılması gerekmektedir." dedi.

Birçok ülkede medyanın henüz yolun başında olduğunu aktaran Gelle, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle farklı sorunlara boğuşan ülkelerde bu böyledir ki benim ülkemde de medya bu durumdadır. Somali, ifade özgürlüğü, basın ve gazetecilik alanında bir hürriyete sahiptir. Devlet ve resmi organların herhangi bir baskısı olmaksızın basın mensupları çalışmalarını yapabilmekte, bilgiye rahatlıkla ulaşabilmektedirler. Somali'de medya mensuplarının en büyük sorunu terör gruplarıdır. Bunları aşabilmek için çaba sarf etmek durumundayız. Terör grupları basın mensuplarını tehdit etmekte ve hedef almaktadırlar. Geçmiş 10 yılda radikal gruplar 20'nin üzerine basın mensubunu öldürdü."

Medya alanında teknolojinin hızla değiştiği dönemde maddi ve lojistik sıkıntılar ile istikrarsızlıktan dolayı Somali'de basın ve yayıncılığın istenen duruma gelemediğini ve teknolojik gelişmelerin yakalanamadığını anlatan Gelle, Somali'nin medya alanında yabancı yatırımlara ihtiyaç duyduğunu ve bu konuda farklı yayın gruplarıyla iş birliği yapmanın önemli olduğunu sözlerine ekledi.

"Yayıncılığın Yolculuğu; Geçmişten Geleceğe", "Yayıncılıkta Dijital Fırsatlar: Medya İçin 5G", "Televizyondaki Dijital Dönüşüm:Dünyada DVB", "Yapay Zeka Hukuku ve Yayıncılığın Geleceği", "Sınırları Aşan Kamu Yayıncılığı", "Türkiye'de Karasal Radyo Yayıncılığı; En son Gelişmeler" ve "Barış İnşa Ederken Medyanın Rolü" gibi konuların ele alınacağı forum, yarın sona erecek.

Kaynak:Haber Kaynağı

Bu haber toplam 103 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler