Banka yöneticisi, tıbbi aromatik bitki sektöründe 14 ülkeye ihracat yapıyor

ÇANAKKALE (AA) - BURAK AKAY - İstanbul'da özel bir bankada yöneticilik yaparken 7 yıl önce Çanakkale'nin Gelibolu ilçesinde lavanta üretimine de başlayan girişimci, tıbbi aromatik bitki ve ürün çeşitliliğini artırarak başladığı ihracatta 14 ülkeye ürün gönderiyor.

Büyükşehirin stresinden bir nebze uzaklaşmak için arayışa giren banka yöneticisi Serkan Köse, tatillerinde geldiği Gelibolu ilçesi Kavakköy beldesinde 2016 yılında hobi amacıyla 1 dönüm arazi alıp lavanta üretimine başladı.

Zamanla hobisini girişimciliğe dönüştüren ve arazisini büyütüp lavanta üretiminden ek gelir elde eden Köse, bunun yanına altın otu, papatya, biberiye, ada çayı gibi bitkileri ekledi.

AB fonlarından aldığı desteklerle arazisini 880 dönüme çıkaran, kiraladığı iş yerlerinde 25 işçi istihdam eden girişimci, bitki çayı, güneş kremi, köpek şampuanı, koku giderici, tüy açıcı gibi 55 çeşit ürün imal ediyor.

Banka yöneticiliğine de 18 yıldır devam eden Köse, ABD, Rusya, İtalya, Almanya, Hollanda ve İngiltere'nin aralarında olduğu 14 ülkeye direkt ihracat yapıyor. Aracılar vasıtasıyla başka ülkelere de ürün satan Köse, yıl sonuna kadar taşınacakları kendisine ait yeni tesiste üretim ve istihdamı artırmayı hedefliyor.

- "Köylüler de bu serüvenin bir parçası oldu"

Serkan Köse, AA muhabirine, 7 sene önce 1 dönümde başlayan serüveninin bu boyuta geleceğini kendilerinin de tahmin etmediğini söyledi.

Üretim alanlarının bazılarının kiralık olduğunu belirten Köse, "AR-GE'si tamamlananlarla 70 ürünümüz var. Tüm dünyaya da lansmanı başladı. Memnuniyetle karşılanıyor. Bu da bizi sevindiriyor." dedi.

Köse, sektöre katkı sağlayabilecek veya alt ürünlerde kullanabilecekleri bitkilerle ilgili araştırmalarının sürdüğünü dile getirdi.

Çalışmalarından bölge halkının da memnun olduğunu aktaran Köse, şöyle devam etti:

"Onlardan iş gücü desteği alıyoruz. Aslında onlarda ilk önce tedirginlikler vardı. Biz geldiğimizde 30-40 dönüm alanda ekim varken bugün sadece köyün içinde 300 dekarın üzerinde bir ekim alanı var. Hem köylüler kendileri de ekerek buna destek veriyor hem de artık insanlar tabiri caizse gördüğüne inandığı için bu serüvenin onlar da bir parçası olduğunu ve bunlara katkı sağlaması gerektiğini biliyorlar. Biz de elimizden geldiği kadar onlara destek olmaya çalışıyoruz."

- Katma değere ulaşmış ürünlerde "tanıtıcı rol üstlenme" hedefi

Köse, yurt dışı pazarlara açılıp, geçen yıl ihracata başladıklarını anlattı.

Üretime lavanta yağı ile başladıklarını, tıbbi aromatik yağlar ve bitkilerin suları, ayrıca taneleri, demetleri şeklindeyken bugün itibarıyla artık son mamul halini üretebildiklerini vurgulayan Köse, "Pet grubu ürünler var. Köpek şampuanları, koku gidericiler, tüy açıcılar gibi spesifik ürünlerimiz var. Bunun yanında daha doğal kozmetik dediğimiz ürünleri de krem ya da saç spreyi tarzı ürünleri de tercih ediyorlar. Bu ürünlerin farkı, tamamen buradaki bahçelerden yetişen ürünlerin ham maddesiyle üretilmiş olması ve bunları da bizim sertifikalandırıp onlara göndermemiz." diye konuştu.

Ulusal ve uluslararası fuarları takip ettiklerini bildiren Köse, ürün çeşitliliğini artırmak için 40'tan fazla ülkeye gittiğini belirtti.

Köse, çiçeklerle yapılan ekstrakt (bitki özü) pek çok çeşidi de ürettiklerini aktararak, şunları kaydetti:

"Bugün bu çiçeklerle ilaç sanayisine, kozmetik sanayisine verebileceğimiz ham maddeler var. Bunların AR-GE'siyle devam ediyoruz. Bunların çalışmasına yoğun şekilde devam ediyoruz. Tabii ki bir şey ispat etmeye çalışıyoruz. Biz tüm dünyaya bir çiçekten 70 çeşit ürün yapabilen grup olarak bir mesaj veriyoruz ve bu mesajı bundan sonra bunlara dair herhangi bir şekilde ürün üretmek isteyen ya da ürün satmak isteyenlere de 'Evet bu marka bunu yapabilir.' ya da kendi güvenilirliğimizi tartışılmayacak bir noktaya getirmek ve hedeflerimiz kalıcı olmak dünyada bir marka haline gelmek istiyoruz. Amaçlarımızdan biri de Türkiye'yi, katma değere ulaşmış ürünler haline getirmiş tanıtıcı bir rol üstlenmek. Devam ediyoruz ve bu mücadele ve hedeflerimiz hiçbir zaman bitmeyecek."