ATO Olağan Meclis Toplantısı

ATO Olağan Meclis Toplantısı

Başbakan Yıldırım: (3)- "2018'de Türkiye dar boğaza girecek, şöyle olacak böyle olacak.' Biz, bu hikayeyi daha önce de dinledik. Biz, ülkemize güveniyoruz, özel sektörümüze güveniyoruz, milletimize güveniyoruz, ekonomimize güveniyoruz. Kim hangi silahıyla

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "2018'de Türkiye, dar boğaza girecek, şöyle olacak böyle olacak.' Biz, bu hikayeyi daha önce de dinledik. Biz, ülkemize güveniyoruz, özel sektörümüze güveniyoruz, milletimize güveniyoruz, ekonomimize güveniyoruz. Kim hangi silahıyla hangi aracıyla gelecekse buyursun gelsin." dedi.

Yıldırım, Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclis Salonu'nda düzenlenen ATO Olağan Meclis Toplantısı'nda, katılımcılara hitap etti.

Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankasının (IBRD) raporuna göre, bölünmüş yollar yapıldıktan sonra Türkiye'de şehirler arasındaki mesafenin 1,5 saat kısaldığını, şehirler arasındaki ticaretin yüzde 40 arttığını, ulusal işsizlikte yüzde 1 azalma olduğunu aktaran Yıldırım, illerdeki ihracat oranının da artığını, AK Parti göreve geldiğinde 12 ilde ihracat yapılırken, şimdi bütün illerde ihracat yapıldığını söyledi.

Yıldırım, "Bölünmüş yollara 110 milyar lira harcamışız. Ne kadar? Dört senede geri dönüyor." dedi.

Türkiye'de 80 senede 50 kilometre tünel yapıldığını anımsatan Yıldırım, son 15 yılda ise 400 kilometre tünel yapıldığını belirtti.

Darbe girişimi sonrası felaket tellallarının not indirme yarışına girdiğine dikkati çeken Yıldırım, şöyle konuştu:

"Başarılı da oldular, 2016 üçüncü çeyreğinde Türkiye küçüldü. Eksi büyüme ama dördüncü çeyrekte tekrar ayağa kalktı. Asıl büyük felaket senaryolarını 2017'ye sakladılar. '2017'de de Türkiye iflas edecek, derin krize girecek, şöyle olacak, böyle olacak.' Niye? 2017'de referandum var. Amaçları 2017 cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine yönelik referandumun geçmemesini sağlamak. Biz referandumu içeride sadece 'hayır' cephesine karşı vermedik, mücadeleyi bütün Avrupa'ya karşı verdik."

Başbakan Yıldırım, 2019 seçimlerinde Türkiye'de artık iktidarları sandığın belirleyeceğini vurguladı.

Yeni sistemin avantajlarına ilişkin açıklama yapan Yıldırım, "Demokrasi kültürümüz daha da gelişecek, zaman kayıplarımız asgariye inecek ve böylece daha fazla enerjimizi ülke kalkınmasına, ülkemizin refahına harcayacağız." diye konuştu.

Yıldırım, 2016'nın sonlarına doğru ABD'de yapılan seçim nedeniyle gelişen ülkelerin kurlarında dalgalanma olduğunu, bu durumdan etkilenmemek için birçok alanda tedbir aldıklarını, yeniden yapılandırmalar yaptıklarını belirterek, "Bir baktık Türkiye ekonomisi şaha kalktı. Büyüme ilk üç çeyrekte yüzde 7'nin altına inmedi. Türkiye için eksi büyüme tahmini yapanlar bu sefer düzeltmek için yarışa girdiler." değerlendirmesinde bulundu.

Bu yıl için de felaket senaryoları yazıldığını aktaran Başbakan Yıldırım, "2018'de Türkiye, dar boğaza girecek, şöyle olacak böyle olacak.' Biz, bu hikayeyi daha önce de dinledik. Biz, ülkemize güveniyoruz, özel sektörümüze güveniyoruz, milletimize güveniyoruz, ekonomimize güveniyoruz. Kim hangi silahıyla hangi aracıyla gelecekse buyursun gelsin. Bu ve buna benzer tehditleri Türkiye çok gördü." ifadesini kullandı.

Yıldırım, son 8 sene içerisinde Türkiye'nin tek başına Avrupa Birliği üyelerinin tamamından fazla istihdam oluşturduğunu, iş gücüne katılımın arttığını vurguladı.

- "Kadınlar iş hayatına daha fazla katıldı"

Kadınların iş hayatına daha fazla katıldığını belirten Yıldırım, oranın yüzde 20'lerden yüzde 35'lere çıktığını ancak yüzde 50'lere çıkması gerektiğini ifade ederek, 15 Temmuz gecesi meydanlara baktıklarında yüzde 51 kadınları yüzde 49 erkekleri gördüklerini aktardı.

Yıldırım, ülke tehlikedeyse Nene Hatunların, Fatma Bacıların ortaya çıkacağına işaret ederek, o gece herkesin, kadınıyla erkeğiyle genciyle yaşlısıyla gurur kaynağı olduğunu söyledi.

Araştırma Geliştirme Merkezlerinin önemli hale geldiğini anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bizim, daha fazla akıl terine yatırım yapmamız lazım. Teknolojisi yüksek, katma değeri yüksek. Tabiri caizse yükte hafif pahada ağır işlere daha çok kafa yormamız lazım. Bu da Araştırma Geliştirme Teknoloji Merkezleri, üniversiteler, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız bu konuda yerli otomobilden tutun yerli uyduya varıncaya kadar ve teknoloji katma değeri yüksek ürünlere varıncaya kadar ciddi programlar üzerinde çalışıyor. Araştırmacılara imkan sağlayan çok güzel kaynaklarımız, fonlarımız var. Bu alanda en büyük kaynağımız insan. Petrolü olanlar, gazı olanlar mutlak üstünlüğü var ama bunların ömrü var, geliyor geçiyor. Bizim insan kapasitemiz, bu esasında petrolden daha kıymetli. Önemli olan bunu yerli yerinde kullanmak."

- "Dönün utanç dolu tarihinize bir bakın"

Yıldırım, yeni sistemin en önemli özelliğinin milletin tabanda birleştirmesi olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Yüzde 50'den fazla destek alamayan ülke yönetimine geçemiyor. Bu da ne demektir? Milli hedefler, ülkemizin geleceği uğrunda bazı şeylerden fedakarlık edip, bir araya gelebilmenin şart olduğunu gösteriyor. Bizi bir araya getirecek olan nedir? Bayrağımızdır, devletimizdir, milletimizdir ve 780 bin kilometrekare vatan toprağımızdır. Bunun dışındakiler bizim zenginliğimiz. Yani Arap, Kürt veya başka bir etnik gruptan olmaya biz karar vermiyoruz ama bizi birleştiren değerlerimiz bu topraklarda bize yüzyıllar boyunca hakimiyet kuran değerlerimizdir.

Bugün, bize ders vermeye çalışıyorlar, 'soykırımdan' bize hesap sormaya çalışıyorlar. 'Ermeni soykırımı, 1915 olayları.' Siz bir kere bunu bize soracağınıza dönün, utanç dolu tarihinize bir bakın. Sömürgecilik, soykırım, katliam sizin geçmişinizde var. Önce geçmişteki o kirli hesapları verin, o köle ticaretinin hesabını verin. Yıllarca sömürdüğünüz ülkelerin hesabını verin. Gözünüzü kırpmadan katlettiğiniz milyonlarca insanın hesabını verin de ondan sonra gelin bize böyle bir uydurma istinatlarda bulunun."

Coğrafyanın bir kader olduğunu söyleyen Yıldırım, "Bu bizim kaderimiz ama biz bu topraklarda dik olursak, sağlam durursak, sadece kendi geleceğimizi değil, bu coğrafyadaki mazlum insanların da geleceğini teminat altına alırız. Yani herkes ülkesini çok sever, bu normaldir ama bizim ülkemizi sevmemiz için daha çok sebebimiz var." diye konuştu.

Türkiye'nin merkezi konumda olduğunu ifade eden Yıldırım, Türkiye'den 3 saatte, 50'den fazla ülkeye ve 1 milyar 700 bin nüfusa ulaşıldığını bildirdi.

Yeni havalimanı inşaatına dikkati çeken Yıldırım, şunları söyledi:

"Bazılarının kafası basmıyor. Niye yapıyorlar acaba? Niye yapıyoruz biliyor musunuz? Çünkü artık zenginlik batıdan doğuya doğru hareket ediyor. Eskiden doğudan batıya gitti. Şimdi batı tamamladı, doğuya doğru geliyor. Giderken ıskaladık ama gelirken yakalayacağız. Türkiye giderken de gelirken de yol üzerinde. İstanbul, bugün dünyanın en önemli hava transfer merkezlerinden biri haline geldi. 2003 yılında Türkiye'nin dünya havacılığından aldığı pay yüzde 0,45'ti ve İstanbul'daki transit trafik, bir milyonun altındaydı. 2016'nın sonunda dünya havacılığından aldığımız pay yüzde 2'yi geçti ve transit yolcu trafiğimiz 45 milyon oldu. Bu 15 yılda oldu. Avrupa'nın 2. dünyanında 10. büyük havayolu şirketine sahibiz."

(Sürecek)

Kaynak:Haber Kaynağı

Bu haber toplam 132 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler